Özel Ders

Üniversite sınavına hazırlanırken ek ders için Boğaziçili bir öğrenciden almaya başladım. O günkü derste onu baştan çıkarmayı kafama koymuştum. Önce hazırlanmaya başladım. Altıma kara dantelli külotumu ve dizimin biraz üzerinde kara eteğimi, üstüme ise kolsuz pembe bir body giydim. Hafif de bir makyaj yaparak beklemeye koyuldum. Heyecanım giderek artıyordu; uzun zamandır bu gün için planlar yapıyordum ve onu nasıl baştan çıkaracağımı düşünüyordum. Derken kapı çalındı. Kapıyı açtığımda karşımda düşük beli bir kot üzerine kara tişörtüyle onu gördüm ve derhal içeri aldım. Evde yalnız olduğumu ayrım etti, “Bugün yalnızsın galiba” dedi. Ben de kafamı sallayarak onayladım. Önüne geçerek odama doğru ilerledik. Onun önünde bir kıvırtarak yürüyor ve kalçalarımın olağanca güzelliğiyle önünde salınmasını istiyordum. Odama geldik. O masanın başındaki sandalyesine oturdu; bense onun yanına oturmadan evvel meşrubat bir şey isteyip istemediğini sordum. “Bir bardak su alabilirim”dedi. Sanırım önünde kaltakça bu yürüyüşüm ve kıyafetim onu da heyecanlandırmıştı. Su getirmeye mutfağa gittiğimde, bacaklarımı ona daha rahat sergileyebilmek için, eteğimi biraz yukarı çektim ve odaya gidip ona suyu uzattım.

Artık derse başlayabilirdik. Ben yavaşça yanına geçip, sandalyeme bacak bacak üzerine atarak oturdum. Tabii eteğim kısa olduğu için bacaklarım bütün güzelliğiyle gözlerinin önüne serildi. Çoğu dersin aksine dikkatinin ve gözlerinin kitaptan çok, bacaklarımda ve altına sütyen giymediğim için, meme uçlarımın da belirginleştiği bodyimde olduğunu ayrım ettim. Tabii benim de gözüm onun önündeydi. Gördükleri karşısında önü hafifçe kabarmaya başlamıştı. Bir ara soru sorma bahanesiyle kitaba doğru eğildiğimde göğüslerimi bütün gizemiyle gördüğüne emindim. Artık onun da pantolonunun önü iyice şişmeye başlamıştı. Benimkisi de yavaş yavaş sulanmaya başlamıştı. Artık dayanamayacak hale geldim ve elimi pantolonunun önüne doğru götürdüm ve hafifçe ellemeye başladım. İlk anda böyle bir şey beklemediğinden olsa gerek fazlasıyla irkildi. Bu ilk şokun ardından o da hiçbir şey söylemeden dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Elim onun pantolonun üzerinde dolaşırken, o da elini göğüslerimin üzerinde dolaştırmaya başladı. Elini bodyme doğru sokuyor ve göğüslerimi avuçluyordu. Bense bu anda yerimden kalktım ve onu arzuladığımı, kendisini bana bırakmasını söyledim. O da,”Tamamen seninim tatlım” diyerek arkasına yaslandı ve zevki maksimum yaşamak için kendisini bıraktı.

Şimdi onun önüne doğru eğildim ve yavaşça pantolonunun üzerinden onu okşamaya başladım. O da gözlerini kapatmış ve kendini bana bırakmış biçimde hafif hafif inliyordu. Yavaşça fermuarını açmaya başladım ve elimi usulca fermuarından içeri doğru soktum. İlk anda elimle penisini kavrayıp sıktım. Bu onda müthiş bir beğeni uyandırmıştı. “Hadi al onu ağzına; em onu” diye kısık kısık mırıldanıyordu. Bense onu çıldırtmayı kafama koymuştum. Kemerini çözüp pantolonunu çıkarttım. Şimdi boxerı önümdeydi ve aleti boxerını adeta delecekmiş gibi kalkmıştı. Şimdi hafifçe boxerının üzerinde elimi dolaştırmaya başladım. O ise durmadan, “lütfen al onu artık ağzına” diye inliyordu. Ben yine de ağırdan alıyordum; onu zevkin doruklarına çıkaracaktım. Elimi boxerı üzerinde dolaştırırken, öbür elimi de usulca boxerının içine doğru soktum. İlk anda elime aletinin şişmiş başı geldi. Elimle onu tutup okşamaya başladım. Bu anda beğeni suları akıp elime bulaşmaya başladı. Artık boxerını da yavaşça indirdim; önümde tamamen serbest kalmış ve taş gibi olmuş bir penis vardı. Önüne doğru eğildim ve ilk evvel yumurtalıklarından başına doğru bir kez daha onu löp ellerimle, şefkatlice okşadım. Ve penisinin başına usulca bir öpücük kondurdum. Islak ve dolgun dudaklarımı, penisinde hissedince Osman kendinden geçmeye başladı ve “hadi tatlım çıldırttın beni, yala onu artık” diye söylendi. Ben başından aşağı doğru inerek öpücükler kondurmaya devam ettim. Bunları hissettikçe, “mükemmelsin, devam et tatlım” demeye başladı. Öperek yumurtalıklarına ulaştıktan sonra, buradan yukarı doğru dilimi kullanarak çıkmaya başladım. Dilimle en alt noktadan yukarı doğru, dondurma yalar gibi yalayarak çıkıyordum. Bu anda Osman, “ohhh ohhhh” diye yüksek sesli inlemelere başlamıştı. En tepesine geldiğimde bu kez başını iki dudağımın arasına alarak emmeye başladım. Bu anda benden çıkan tek ses, ‘ıımmm ımmm’ hırıltılarıydı. O ise zevkten inlemelerinin şiddetini bile ayarlayamıyor; neredeyse ‘ohhh ahhhh’ şeklinde çığlıklar atıyordu. Şimdi tamamı ağzımdaydı ve onu bir şeker gibi emmeye başlamıştım. Bir yandan penisini emiyor; bir yandan da onun suratına doğru bakıp aldığı zevki görmeye çalışıyordum. Penisi aşırı aka olmadığı için onu tamamını ağzıma alabiliyordum. Ağzımda ise en nadide yerlerine kadar emiyordum. Ara dizi ağzımdan çıkarıp, üzerinde dilimle daireler çiziyordum. Bu onu kendisinden geçiriyor ve “ahhh! ohhhh tatlım, hayatımda böyle beğeni yaşamamıştım”. Diye bağırıyordu. Bu şekilde altlara inerek yumurtalıklarını da emmeye başladım; o da saçlarımdan kavrayıp yumurtalılarına doğru bastırıyordu. Bu anda titremeye başlamıştı; onun sıvılarını ağzıma istiyordum. Bu yüzden yine penisini ağzıma alıp, emmeye başladım ve kısa bir süre sonra, “ahhhh geliyorum aşkım” diye bağırarak ve “aahhh ohhhhh ohhhhhhh” inlemeleri eşliğinde ağzıma aka bir şiddetle menilerini pompaladı. Bende ağzıma boşalan sıcacık menileri aldım. “Olağanüstüsün tatlım” diyerek, saçlarımı okşamaya başladı. Ben de penisini ağzımdan çıkarıp üzerinde kalan menilerini emmeye devam ettim. O ise daha evvel hiç bu biçim bir boşalma yaşamadığını söyleyip bunun verdiği rahatlığı, bir beğeni sigarası eşliğinde yaşamaya devam etti…